İmplantasyon Öncesi Genetik Test – Preimplantasyon Genetik Testi (PGT)
Preimplantasyon genetik testi (PGT), in vitro fertilizasyon (IVF) veya tüp bebek işlemi ile
oluşturulan embriyolardaki genetik anormallikleri belirlemek için kullanılan son teknoloji bir
prosedürdür. PGT’nin amacı, doktorunuzun transfer için belirli bir genetik hastalığı veya
kromozom anormaliliğin taşımadığı tahmin edilen embriyoları seçmesine izin vermektir. Bu
test, hastalara, hamilelikten önce, gelecekte doğacak çocuklarında genetik bir hastalık
taşıma olasılığını azaltma fırsatı sunmaktadır.
 PGT, IVF işlemi sırasında embriyoları olası bir dizi genetik problem açısından
incelenmesini sağlayarak, bir kadının rahmine transferinden önce, implantasyon
başarısızlığı, düşük ve/veya ileride doğacak çocukta doğum kusurları oluşması gibi
olumsuz durumları engellemeye yardımcı olmaktadır.
 PGT ile taranan genetik hastalıklar, embriyoda eksik veya fazladan bir kromozomdan
oluşabilecek hastalıkları (örneğin, Down sendromu), tek gen bozukluklarını (orak
hücreli anemi gibi) veya gebelik kaybına ve doğum kusurlarına neden olabilecek
diğer genetik hastalıklar olarak tanımlamaktadır.
Embriyolar için preimplantasyon genetik testi (PGT) nedir?
Preimplantasyon genetik testi, IVF sırasında embriyolar üzerinde gerçekleştirilebilecek üç
test tipini ifade eder:
 Anormal kromozom sayısı (PGT-A) için implantasyon öncesi genetik tarama
 Monojenik hastalık (PGT-M) için preimplantasyon genetik testi
 İnversiyon ve translokasyon gibi bilinen kromozomal yapısal anormallikleri (ör.
Translokasyon taşıyıcılılığı) için preimplantasyon genetik tanı- yapısal yeniden
düzenlemeler (PGT-SR).
Üreme sağlığı uzmanları bu testleri iki önemli sebep dolayısıyla yaptırırlar. Bunlardan biri,
embriyoların genellikle başarısız implantasyona, düşüğe ve başarısız IVF’e sonuçla veren
genetik anormalliklere sahip olup olmadığını belirlemektir. İkincisi ise, ölüme veya kas
distrofisi gibi kalıtsal hastalıklara neden olabilecek bir genetik bozukluğu olan bir çocuğun
doğumuyla sonuçlanabilecek genetik kusurları olan embriyoları belirlemektir.
Bu tür genetik anormalliklere sahip olduğu tespit edilen embriyolar, gebelik için anne
rahmine transfer edilmemektedir. Araştırmalar, embriyolardaki genetik hataların, başarısız
gebeliği ana nedeni olduğunu göstermiştir.
Üç tip PGT, preimplantasyon genetik tarama açısından kullanılmaktadır.

  1. Anöploidi için preimplantasyon genetik testi (PGT-A)
    PGT-A, embriyo hücrelerinin normal miktarda kromozoma sahip olup olmadığını belirlemek
    için yapılan bir preimplantasyon genetik test analizidir. Sperm veya yumurta hücrelerinin eşit
    olmayan bir şekilde bölünmesi, bir embriyonun çok az veya çok fazla kromozoma sahip
    olmasına neden olabilmektedir.
    Çoğu insan 46 kromozoma sahiptir çünkü her ebeveynden 23 kromozom alırlar. Bir embriyo
    veya hücrede bir kromozom eksikse veya fazladan varsa buna anöploidi denir. Monozomi
    eksik bir kromozomdur ve trizomi fazladan bir kromozomdur.
    Bir çocuk, yalnızca X kromozomlarından birinin yokluğu olan Turner sendromu olan bir tür
    monozomiden kurtulabilir. Turner sendromlu bir kız, normalden ziyade yalnızca 1 normal X

cinsiyet kromozomuna sahiptir. Turner sendromu, her 2.000 kız bebekten yaklaşık 1’ini
etkileyen, yalnızca kadınlara özgü bir genetik bozukluktur.
Ayrıca, kromozom çiftlerinin trizomisi sendromlara neden olabilmektedir. Vücudunuzdaki her
hücre, genellikle ebeveynlerinizden miras aldığınız genleri taşıyan 23 çift kromozom içerir.
Edwards sendromlu bir bebekte 18 numaralı kromozomun 2 yerine 3 kopyası vardır. Bu,
bebeğin büyüme ve gelişme şeklini etkiler. 18. kromozomun 3 kopyasına sahip olmak,
genellikle bir bebeğe gebe kalmadan önce sperm veya yumurtadaki bir değişiklik nedeniyle
tesadüfen olur. Down sendromu, fazladan bir 21. kromozomla doğum olduğu zaman
görülmektedir. Doğmadan önce sperm veya yumurtadaki bir değişiklik nedeniyle genellikle
şans eseri fazladan bir kromozom alınır. Down sendromlu bir bebek, DNA’sını oluşturan
hücrelerin bazılarında veya tümünde daha fazla 21. kromozomla doğar. Bu durum Trizomi
21 olarak da bilinir.
Anöploidi, başarısız implantasyonun, hamileliği ve ayrıca düşüğün en büyük nedenlerinden
biridir ve ayrıca çocuklarda doğum kusurlarının ana nedenlerinden biridir.

PGT-A hangi çiftlerin embriyolarına yapılmaktadır?
 Daha önce anöploidili gebelik geçirmiş çiftler
 İki veya daha fazla düşük yapmış kadınlar
 Daha önce başarısız embriyo implantasyonu yaşayan kadınlar
 Açıklanamayan kısırlık teşhisi konan kadınlar
 35 yaşından büyük kadınlar
 Çok sayıda başarısız doğurganlık tedavisi görmüş kadınlar

  1. Monojenik bir hastalık için preimplantasyon genetik testi (PGT-M)
    PGT-M, ebeveynlerden birinin (veya her ikisinin) belirli spesifik gen mutasyonlarını bilindiği
    durumlarda embriyoların bu monojenik hastalıklar açısından genetik olarak tarayan testtir.
    Ebeveynlerden birinde veya her ikisinde de görülen genetik bozukluklar ve aile geçmişi, bir
    çocuğun genetik mutasyonla doğma olasılığını artırabilmektedir.
    Tek bir spesifik geni içeren bir bozukluk, DNA dizisindeki bir mutasyondan kaynaklanır. Bu
    durum, kistik fibroz veya orak hücreli anemi gibi hastalıklara neden olabilmektedir. Ayrıca, bir
    kadının meme kanseri ve yumurtalık kanseri riskini büyük ölçüde artıran BRCA1 ve BRCA2
    mutasyonları gibi kalıtsal bir genetik mutasyona neden olabilir.

PGT-M, aşağıda belirtilen genetik bozuklukların taranmasını sağlamaktadır:
 Huntington hastalığı
 Orak hücre anemisi
 Kas distrofisi
 Kistik fibroz
 BRCA1 & BRCA2 mutasyonları
 Kırılgan X sendromu
 Tay-Sachs hastalığı

  1. Preimplantasyon genetik tanı – yapısal yeniden düzenlemeler (PGT-SR)
    PGT-SR, inversiyon veya translokasyon gibi kromozomal yapıda düzenlemeye sahip olduğu
    bilinen hastaların embriyolarının genetik olarak analiz eden genetik prosedürdür. Bilinen bir
    yapısal yeniden düzenlemeye sahip çiftler, doğru miktarda kromozomal materyale sahip
    olmayan embriyolar oluşması açısından daha fazla risk altındadır. Etkilenen embriyoların
    doğumla sonuçlanma olasılığı daha düşüktür. Bu sorunları olan hastalar genellikle
    tekrarlayan düşüklere sahiptir.
    PGT-SR, aşağıdakileri içeren bozuklukları inceler:
     Robertson translokasyonları
     Karşılıklı translokasyonlar
     Karşılıklı olmayan translokasyonlar
    Tüp Bebek Sırasında Embriyolara PGT-A, PGT-SR ve PGT-M Nasıl Yapılır?
    Üç tip PGT’nin iki ana adımı aynıdır. İlk adım embriyo biyopsisidir. İkinci adım, DNA üzerinde
    genetik test yapmak için biyopsinin bir laboratuvar tarafından analizidir.

NGS (yeni nesil dizileme) artık embriyolardaki mozaikliği tanımlıyor
Yeni nesil dizileme (NGS), DNA ve RNA dizileme ve varyant/mutasyon tespiti için kullanılan
yeni bir teknolojidir. NGS, kısa bir süre içinde yüzlerce ve binlerce geni veya tüm genomu
sıralayabilir. NGS ile, sentezle yüksek verim ve yüksek çözünürlüklü dizileme gerçekleştiren
PGS için en yeni platformdur. NGS sekans varyantları/mutasyonlarının teşhisi ve dolayısıyla
hastalık teşhisi, prognoz, tedavi kararı ve hastaların takibi için yaygın olarak kullanılmaktadır.
Embriyo biyopsisi kullanılarak kromozomal anormallik olasılığını tespit etmek için moleküler
değerlendirme güçlü bilgi işlem kullanan NGS kullanılabilmektedir. NGS artık anormal ve
normal hücrelerin farklı oranlarına sahip mozaik embriyoları tanımlayabilmektedir. NGS,
dengesiz translokasyonları, segmental anöploidileri, bazı triploidileri ve diğer tekniklere göre
daha düşük mozaisizm seviyelerini belirleme yeteneği nedeniyle popülerlik kazanmıştır. Bu
klinik olarak önemli olabilir, çünkü mozaik embriyoların doğumla sonuçlanma potansiyeli
düşüktür.

Categories:

Tags:

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir