• Yaş, antral folikül sayısını etkiler mi?

Şüphesiz evet.

Yaş, over rezervi ile en yakından ilişkili değiştirilemez faktördür. Yumurtalık rezervi temelde iki parametre üzerinden değerlendirilir.

Anti-müllerian hormon değeri (yumurtalıktaki granüloza hücrelerinin ürettiği bir hormon) ve ultrasonla yapılan antral folikül sayımı yumurtaık rezervinin değerlendirilmesini sağlayan iki faktördür.

Antral foliküller, yumurtalıkların içindeki küçük sıvı içerikli kürelerdir. Antral folikül sayısı, döngünün ilk aşamasında (ideal olarak adet döngüsünün 3. ve 5. günleri arasında) 2 ile 10 mm arasında ölçülen tüm foliküler yapıların transvajinal ultrason sayısıdır.

Yumurtalık rezervinin yaşla ters orantılı olduğunu biliyoruz. Yaş ne kadar büyükse yumurtalık rezervi o kadar düşük olup, kadın ne kadar gençse yumurtalık rezervi o kadar yüksek olmaktadır. Bu nedenle yaş, antral folikül sayısını doğrudan etkilemektedir.

  • Antral folikül sayısı yumurtalık rezervinin iyi bir belirteci midir?

Antral folikül sayısı yumurtalık rezervinin iyi bir göstergesidir. Antral foliküllerin sayısı her döngüde değişebilir ve sayısı sayımı yapan kadın hastalıkları ve doğum uzmanına göre değişim gösterebilmektedir. Bu nedenle değişkenliği daha az olan bir parametre olan anti-Müllerian hormon ölçümü yumurtalık rezervinin değerlendirilmesinde antral foliküllerin sayısı ile birlikte değerlendirilmelidir.

Yaş faktörü ile birlikte yumurtalık rezervinin tayini ve değerlendirilmesi, tüp bebek tedavisinin sonucunu en iyi tahmin eden parametrelerdir. Ultrason ile normal ile yüksek sayıda antral folikül (8’den fazla) sayısı görüldüğünde, yumurtalık stimülasyonu sırasında iyi sayıda yumurta elde edilmesi ve gebelik olasılığının daha yüksek olması beklenebilir. Aksine, sadece birkaç folikül gözlenirse, yanıt daha düşük ve gebelik olasılığı daha düşük olabilmektedir.

  • Antral folikül sayısı IVF (tüp bebek) başarı olasılığını belirler mi?

Antral folikül sayısı, AMH (Antimüllerian Hormon) ile birlikte yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi için kullanılan en yaygın belirteçlerinden biridir.

Bu sayı, her bir yumurtalıktaki antral folikül sayısının vajinal ultrason ile değerlendirilmesinden oluşur ve normal değer toplamda 8-12 folikül olarak kabul edilir.

Genel olarak, yumurtalık rezervi yaşla azalmaktadır dolayısıyla antral folikül sayısı da yaşla  azalmaktadır. Ancak aynı yaştaki tüm kadınlar aynı yumurtalık rezervine sahip değildirler ve bu nedenle herhangi bir yardımcı üreme tedavisi almak isteyen veya infertil olan hastalar için yumurtalık rezervinin değerlendirilmesi önemlidir.

Antral folikül sayısı, IVF’de başarı şansının tahmin edilebilmesinde yardımcı olabilir, ancak bu sayı oosit kalitesini değil, miktarını bize bildirdiği için hesaba katılması gereken tek parametre sayı değildir.

Oosit kalitesi esas olarak kadının yaşı ile ilişkilidir ve oositlerin evrimsel gebelik kapasitesine sahip sağlıklı bir embriyo oluşturma olasılığını ifade eder. 35 yaşına kadar olan hastalarda oositlerden üretilen her bir embriyonun %65-70 oranında sağlıklı bir embriyo oluşturma şansı olduğu tespit edilmiştir. Bu oran yıllar geçtikçe azalarak 38 yaşında %30, 40 yaşında %25 ve 42 veya 43 yaşında %20-10’un altına düşmektedir.

Toksik madde tüketimi, eşlik eden hastalıklar, yumurtalık endometriozisi, stres ve sağlıksız yaşam tarzı alışkanlıkları gibi oosit kalitesini olumsuz etkileyebilecek başka faktörler de vardır.

  • İstediğim zaman antral folikül sayımı yaptırabilir miyim?

Adet döngüsünün zamanlaması ile ilgili olarak, antral folikül sayımının (AFC) döngünün ikinci ve dördüncü günleri arasında yapılması önerilir. Adet döngüsünün 1. gününün adetin başladığı gün olarak kabul edildiğine dikkat edilmelidir.

Öte yandan, üreme yaşamındaki zamana gelince, bir kadın, hamilelik arayışında olmasa bile, genç yaşta bir jinekolojik muayenede AFC’yi yapabilir, aynı zamanda yaptırmalıdır. Bu şekilde kadın, örneğin gelecekte anne olmak istiyorsa doğurganlığın korunması yoluyla olası komplikasyonları önceden tahmin etmek ve önlemek için yumurtalık rezervini bilebilecektir.

  • Düşük antral folikül sayımım varsa hamile kalabilir miyim?

Hamile kalma şansı, sadece oosit miktarındaki azalma nedeniyle değil, aynı zamanda oositlerin kalitesindeki düşüş nedeniyle yaşla birlikte azalabilmektedir. Bununla birlikte, üreme sağlığı uzmanı her vakayı değerlendirip hamile kalmada başarı şansını tahmin edebilmektedir ve gebelik aramak için alternatif üreme tedavi yöntemi olarak başkası tarafından bağışlanmış oositlerin kullanılmasını tercih edebilir ve bunu hamile kalmak isteyen kadın hastaya sunabilmektedir.

  • Yüksek antral folikül sayımım varsa, yumurtalık hiperstimülasyon sendromu (OHSS) geliştirme şansım var mı?

Hayır. Tüp bebek tedavisinde yumurtalık stimülasyonu gerçekleşmeden önce antral folikül sayısı ultrason yöntemi ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından belirlenmektedir. Bu sayı üreme sağlığı uzmanı tarafından dikkate alınarak yumurtalık hiperstimülasyon sendromunun oluşmasını önlemek için hastaya uygulanacak olan stimülasyon protokolü ve tedavi dozları ayarlanabilmektedir. Ek olarak, yumurtalıkların uyarılması sırasında, ultrason ve kan testleri ile serum östradiol seviyeleri izlenmektedir, bu da kadın hastalıkları ve doğum uzmanının yumurtalıkların tedaviye nasıl yanıt verdiğini değerlendirmesine ve yanıtın hangi derece olduğunu belirlemesine yardımcı olacaktır.

Categories:

Tags:

No responses yet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir